11 Nisan 2009 Cumartesi

ÜSTÜN VE ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLAR

ÜSTÜN ZEKA VE YETENEĞİN TANIMI
Üstün zekalılar, zihinsel yeteneklerinin yada zekalarının bir çoğunda akranlarına göre üst performans gösteren ya da gizil güce sahip olan , yaratıcılık yanı güçlü olan ve bir işe başladığında asla vazgeçmeyene üstün zekalı denilmektedir.

Üstün zekalılar ; geçerli ve güvenilir zekâ testlerinde sürekli olarak 130 ve daha yukarı zekâ bölümü (ZB) sağlayan; kendi yaşıtlarından rast gele seçilmiş bir kümenin %98’inden üstün olan çocuklardır.Üstün yetenekliler, bir ya da birden çok yetenek alanında yada zeka özelliğinde akranlarından çok üstün performans gösteren ya da gizil güce sahip olan ve diğer alanlarda ortalama yeteneğe sahip olanlardır. Üstün yetenekliler zeka bölümü sürekli olarak 120 ve daha yukarı olup da güzel sanatlar, matematik ve teknik gibi alanlarda yaşıtlarından belirgin ölçüde üstün olan çocuklardır.

ÜSTÜN ZEKÂLI VE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUK KİMDİR ?

Literatürde genellikle üstün yetenekli ve üstün zekaya sahip çocukların yaşamlarının ilk yıllarından itibaren gelişim aşamalarına normal gelişim standartları gösterenlere göre daha hızlı ulaştıkları vurgulanmaktadır. Ancak üstün yeteneklilik tiplerine göre, bu hızlı ilerleme özelliği değişebilir, özel bir alanda yetenekli olan çocuğun tüm gelişim alanlarında hızlı olması beklenmemelidir. Örneğin, görsel sanatlar alanında üstün yetenekli olan çocuk sadece bu alanda yaşıtlarından, üstün olma özelliği göstermekle birlikte, diğer gelişim alanlarında standart gelişim ritmi izleyebilir (ERSOY ve AVCI 2001: 129). Dolayısıyla öncelikle üstün zekâ ve yeteneğe sahip çocukların tespit edilmesi ve yetenek alanlarının belirlenmesi gerekir.
Eğer çocuktaki yetenek düzeyi olağanın çok çok üstündeyse, tanımlamak oldukça kolaydır. Herhangi türden bir ölçüm yapılmadan çocuğun kabataslak yeteneği hakkında bir şeyler söylenebilir. Örneğin, çocuk üç yaşındayken temel dört işlemi yapabiliyorsa, dört yaşından önce kendiliğinde okumaya başladıysa, bu çocuğun üstün zekalı olduğunu ölçüm yapmaksızın söyleyebiliriz. Buna benzer olarak, üç yaşında her türlü müzik aletini çalabilen ya da olağanüstü resim yapabilen bir çocukta da olağanüstü müzik ve resim yeteneği bulunduğu apaçık ortadadır. Bu türden çocuklar okul sistemi içinde kolaylıkla tanınır. Bunlara uygulanacak ölçümler tanılamadan çok yeteneği kanıtlama biçiminde olacaktır.
Üstün zekalıların bir bölümü ise gerek ana-babaları gerekse öğretmenlerince kolaylıkla fark edilemez ya da yanlış yorumlanabilirler. Yapılan araştırmalar böylesi çocukların bazılarının belirli alanlarda üstün başarı, diğerlerinde ise düşük başarı gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Bunlar çoğunlukla öğretmenleri ve arkadaşlarınca mantık dışı davranan ya da acayip fikirleri olan kişiler olarak görülebilirler (ATAMAN 1998: 337-338).
Üstün yetenekli çocukların ileride önemli roller oynayacak yetişkinler haline getirilebilmesi için önce, onların erkenden bulunması doğru tanı konulması gerekmektedir. Bu çocukların bazıları üstün gelişimleri ve başarıları ile kendilerini daha kolay tanınabilir hale getirmektedir. Fakat, bazılarının yetenekleri çeşitli nedenlerden ötürü gizli kalmaktadır. Gerçekten üstün olan yeteneklerini bir türlü ortaya koyamamışlardır. Her toplumun her kuşağında böyle gizli kalmış, keşfedilmeden eriyip gitmiş pek çok yetenekli birey bulunmaktadır. Sosyal, ekonomik ve kültürel düzeyi düşük ailelerde, azınlık gruplarında, okula gidememiş ya da çok erken ayrılmak zorunda kalmış olanlarda üstün yeteneklerin fark edilmesi daha güç olmaktadır. Hatta okula devam edenler arasında farkına varılmayıp tersine kanılarla damgalanmış, gerçek yetenekleri sonradan ortaya çıkmış olanlar bulunmaktadır. Galton, Churchil, Edison bu gruba verilebilecek en önemli örneklerdendir. Bu bakımdan üstün yeteneklilerin seçimi önemli bir konu olmaktadır (ÖZSOY ve ark. 1989: 144-171).
Yukarıda belirtilenlerle birlikte üstün zekalı çocuğun kesin bir tanılamasının güç olduğu söylenebilir. Ancak onu diğerlerinden ayıran belli başlı özellikleri yakın çevresi (Anne-Baba ve öğretmenleri) tarafından bilinirse onların sorunlarına daha sağlıklı çözümler getirilebilir.
ÜSTÜN ZEKALI VE ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
Zihinsel Gelişim Özellikleri:
• Çeşitli alanlarda özel yetenekleri vardır,
• Yoğun motivasyon gösterebilirler,
• Gelişim basamaklarını yaşıtlarından önce tamamlarlar,
• Sürekli soru sorarlar, meraklıdırlar, öğrenme ve bilgiye açlık duyarlar,
• Ayrıntılara dikkat ederler,
• Kendisinin seçtiği konuda veya ilgi alanlarında bağımsız çalışabilirler,
• Çabuk ve kolay öğrenirler, kavrama ve akılda tutma süreleri yüksektir,
• Birbirini takip eden konular, olaylar dizisi karşısında sonraki adımı tahmin edebilir,
• Derin ve geniş ilgi alanlarına sahiptirler. Bir alanda öğrendiği konu ile bir başka alanda öğrendiği onu arasında akla yatkın ilişkiler kurabilir,
• Kelime hazineleri zengindir, kelimeleri doğru telaffuz eder yerli yerinde kullanırlar, akıcı bir konuşmaları vardır,
• Bildiklerini, düşündüklerini yaşıtlarından daha iyi ifade edebilirler.
• Bir öykünün yada paragrafın ana fikrini yaşıtlarından daha çabuk bulup çıkarırlar,
• Neden sonuç ilişkilerini ve benzerliklerini yaşıtlarından daha çabuk ayırt ederler,
• Karmaşık ve zor problemlerden hoşlanır ve yaşıtlarının çözemediği problemleri çözebilirler,
• Ders başarıları yüksektir, • Eleştirebilme yetenekleri yüksektir,
• Orijinal, yaratıcı ve girişkendirler,
• Başarılı oldukları alanda yüksek performans ve potansiyel kabiliyetlerini tek başına veya birleştirerek kendilerini gösterirler.
Sosyal Alandaki Yetenek Özellikleri:
• Kendilerine güvenir, kolaylıkla sorumluluk alabilirler,
• Yeni ve değişik durumlara kolay ve çabuk uyarlar,
• Sosyal etkinliklere katılmaktan hoşlanırlar,
• Duyarlıdırlar, empati yetenekleri gelişmiştir,
• Grup içinde lider olurlar,
• Grubun ilerisindedir, yetişkinlerle iletişime girmeyi tercih ederler,
• Başkalarıyla kolayca işbirliği yaparlar,
• Genelde alçak gönüllüdürler, başkalarına yardım etmekten hoşlanırlar,
• Sınıf arkadaşları tarafından yeni fikir, bilgi kaynağı ve grup lideri olarak görülürler,
• Okula severek giderler. Çalışkandırlar, amaçlarına ulaşmaktan ve başarıdan zevk duyarlar,
• Güçlü bir konsantrasyona sahiptirler. Azimli ve sabırlıdırlar,
• Sorumluluk duyguları gelişmiştir. Sorumluluk almayı çok ister ve bunu yerine getirmekten hoşlanırlar,
• Espri yetenekleri vardır, fıkra anlatmaktan hoşlanırlar,
• Yaratıcı öyküler anlatır ya da yazarlar,• Değişik konularda okur ve zor metinleri okumaktan keyif alırlar,
• Sosyal problemlerde araştırma, uygulama, hipotez oluşturma anlamlı sonuçlara varma, yazılı yada sözel sunular için sonuçları etkin bir biçimde düzenleme yeteneğine sahiptirler.

Üstün yetenekli çocuklarında tıpkı diğer çocuklar ya da insanlar gibi farklılıkları, ve özelleşmiş alanlarda daha belirgin olan yetenekleri olabilmektedir. Bu nedenle üstün yetenekli çocuklar terimine özel yetenekli çocuklar eklemesi yapılmaktadır.
Müzik Alanındaki Yetenek Özellikleri:
• Ritim ve melodiye diğer çocuklardan fazla tepkide bulunurlar,
• Müzikle çok ilgilenirler. Kaset, CD dinler, nerede müzik etkinliği varsa ona katılmak isterler,
• Müzik parçaları bestelemeye büyük istek ve çaba gösterirler,
• Başkaları şarkı söylerken onlara katılmaktan hoşlanırlar,
• Duygu ve düşüncelerini anlatmak için sık sık müziği araç olarak kullanırlar,
• Çeşitli müzik aletleri ile ilgilenir, onları çalmayı denerler,
• Şarkıcılar ve müzik parçaları ile ilgili koleksiyonlar yaparlar,
• Dinlediği şarkıyı kısa zamanda öğrenir, anlamlı ve uygun şekilde söylerler.
Resim Alanındaki Yetenek Özellikleri:
• Çeşitli konularda ve diğer çocukların yaptığından değişik çizimler yaparlar,
• Resimlere derinlik verir ve parçalar arasında uygun oranlar kullanırlar,
• Resim yapmayı ciddiye alır ve bundan haz duyar ve buna çok zaman harcarlar,
• Diğer insanların yaptığı resim çalışmalarına ilgi duyarlar,
• Diğerlerinin eleştirilerinden hoşlanır ve yeni şeyler öğrenirler,
• Resmi kendi yaşantılarını ve duygularını ifade etmek için başarılı bir şekilde kullanırlar,
• Çamur, sabun ve plastilin vb. yumuşak gereçlerle üç boyutlu figürler yapmaya özel bir ilgi gösterirler.
Matematik Alnındaki Yetenek Özellikleri:
• Verilerin ele alınmasında, düzenlenmesinde göze çarpan yeteneğe sahiptirler,
• Orijinal yorumlar yaparlar, zihinsel çevikliğe sahiptirler,
• Yazılı iletişimden ziyade sözlü iletişimi tercih eder ve fikirlerin iletilmesinde göze çarpan yeteneğe sahiptirler,
• Aynı problemi farklı yöntemlerle çözebilirler,
• Olağan dışı matematiksel işlemler yapar, gayret gerektiren olağandışı problemler sorarlar,
• Problemi kısa sürede çözer, uygulamaya, analize, senteze ve değerlendirmeye odaklanırlar,
•Matematiği başka kategorilere entegre edebilirler.
• Yanlış ve doğruyu seçme güçleri fazladır.• İlgisiz gibi görünen işlemler arasında ilgi kurarlar.
Fen Alanındaki Yetenek Özellikleri:
• Fikir ve hipotezleri test etmeye yönelik deneyler yaparlar,
• Fen ve teknik araçları kullanabilir ve bunlara vakıf olurlar,
• Yerinde ve yeterli veri seçer, bunlardan çıkarımlar yaparlar,
• Fikirleri hem niceliksel hem de niteliksel ifade edebilirler,
• Fen bilgisini toplumsal değişim için kullanır ve uygularlar,
• Bilimsel gözlem, veri toplama ve yorum yapma becerileri vardır,
• Problemlere yönelik duyarlılığa, yeni fikirler geliştirme yeteneğine ve değerlendirme yeteneğine sahiptirler,
• Yüksek düzeyde mekanik düşünme yeteneğine sahiptirler, uzay ilişkilerine ilgi duyarlar,
• Fen bilgisi konusunda otorite olan kaynakları tarar, fen raporlarını yorumlayarak bir ilgi zemini oluştururlar.

Ancak bu çocukların yukarıda sayılan olumlu özellikleri yanında sınıf yönetimi açısından bir takım olumsuz özellikleri de bulunmaktadır;
Üstün zekalı ve yetenekli çocukların karakteristik özellikleri vurgulanırken belirtildiği gibi bu çocukların büyük bir çoğunluğu yüksek enerjiye sahip kimseler. Bunlar yerlerinde duramaz, sürekli yenilik, hareket isterler. Diğerlerinden çok farklı niteliklere sahiptirler. Bu nedenle de normal sınıf ortamında çeşitli olumsuzluklara neden olabilirler. Bunlar şu sebeplerden kaynaklanabilir:
  • Bu çocukların bilgi, ilgi ve beceri düzeyleri aynı yaştaki ortalama öğrencilerin hayli ötesindedir.
  • Bilgi, ilgi ve becerileri düzeyinde ihtiyaçları karşılanmazsa çabuk sıkılır ve sınıfta huzursuz, yerinde duramayan bir duruma gelirler.
  • Bilgi, ilgi ve beceri düzeyleri yüksek olduğundan sınıfları ve yaşlarından umulmayan konularla ilgilenip soru sorabilirler.
  • Herhangi bir konu işlenirken yanılgıyı bulmak, eleştiri, itiraz gibi tepkiler vermeleri olağandır.
  • Konuşmayı severler. Gerek ders dışında küme tartışmalarında, gerekse ders esnasında sınıfın yönetimini ve konuşma düzenini sağlamak oldukça zordur.
  • Bazı durumlarda yaptıkları tepkiler “garip, anormal” görünebilir. Gerçekte bu durum yaşlarının hayli ötesinde bir algılama ve değerlendirme gücünün sonucu olabilir. Einstein’nın altı yaşındayken geçit töreninde gördüğü askerlere bakarak, “Bunlar gibi makine olmak istemiyorum” diye ağlaması gibi.
  • İmgesel etkinlikleri güçlüdür. Bunun sonucu olarak imgesel yaşantılarını gerçek yaşantıları ile karşılaştırabilmeleri olağandır. Bu durumda hem gerçeği hayalden ayırabilmeleri hem de imgelerini öncelikle yaratıcı etkinliklerde kullanmaları için gerekli rehberlik yapılmalıdır. (ENÇ 1979: 217-218).
  • Bu çocuklar, genellikle kendilerini yaşıtlarıyla aynı seviyede görmezler. Bir kısmı tecrit edilmişlik veya bir köşeye itilmişlik hissine kapılırlar. İçine kapanıklıkları sebebiyle arkadaş sayıları birkaçı geçmeyebilir. Okullardaki dersler onları sıkabilir. Bunlardan bazıları, yaşıtlarıyla birlikte olabilmek için yeteri kadar başarılı olmak istemeyebilir. Eğer duyguları beslenmezse, toplum dışında kalabilir hatta suça meyilli hale gelebilirler. Yetişkinler bu çocukların özel ihtiyaçlarını fark edip potansiyellerini değerlendirebilmeleri için onlara yardımcı olmalıdırlar.
  • Üstün yetenekli çocuklar, birbirleriyle çok etkili ve verimli bir iletişim kurabilmekte, böylelikle anlaşılmaz olma sıkıntısından bir derece kurtulmaktadırlar. Dolayısıyla bu çocukların katıldıkları ortak proje ve programların önemi büyüktür. Tecrübesiz anne ve babaların evdeki üstün yetenekli ve hünerli çocuklarıyla ilgilenmesi hiç de kolay olmaz. Özellikle okul öncesi dönemde böyle bir ebeveyn yardıma ve rehberliğe muhtaçtır.
    ÜSTÜN ZEKALI VE ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLARIN SINIF YÖNETİMİ VE DERS BAŞARISINDA ÖĞRETMENE DÜŞEN GÖREVLER
    Bu tip çocuklar için sınıf öğretmeninin öğrenim görevlerinin dışında ek öğrenim programları hazırlaması gerekir. Sınıfın seviyesi onların seviyesinden çok aşağıda kalabilir. Aşağıda belirtilen noktalar dikkate alınarak çocukların daha iyi gelişmelerine daha iyi yardımcı olabilmek için sınıf öğretmeni;
  • Çocuğun çalışma ve ödevlerini sınıfın işlemekte olduğu konularda ve aynı tempoda tutmaya çalışmamalı, onun güç ve süratine uygun ödevler vermelidir.
  • Ödevlerde tekrara ve alıştırmalara fazla yer vermemelidir.
  • Daha çok problem çözme tekniğini gerektiren ödevler vermelidir.
  • Yarı teknik malzemelerin okunması, özetlenmesi, bazı araçların modellerinin yapımı, şemalarının çizimi ve onların çalışma kurallarını açıklama ödevleri verilmelidir.
  • Tartışma, proje ve dramatizasyon çalışmalarına önem verilmelidir.
  • Tasnif, organize etme ve maddelendirme olanağı veren fırsatlar hazırlanmalıdır.
  • Ders etkinliklerinde kitabi etkinliklerden çok, geniş gözlem ve deneylere yer verilmelidir.
  • Kendilerine özgü ilgileri olduğundan grupla olduğu kadar bireysel çalışmalara da önem verilmelidir
  • Öğrenciyi okul içi ve dışı etkinliklere yönlendirmelidir.
  • Önderliği gerektiren ya da önderliği geliştirmeye fırsat verecek çalışmalara katılması için teşvik edilmesi gerekir.
  • Bu tip çocuğun başarısını, sınıf arkadaşların kendi öğrenme güç ve sürati ile karşılaştırmalıdır.
  • Anne ve baba ile bu konuda işbirliği yapmalı, onlara çocuklarını ihmal etmeden ve gurura kapılmadan yetiştirmek için gerekli anlayışı kazandırmaya çalışmalıdır.
  • İleri öğrenim için en uygun yolun seçilmesinde uzmanlarla işbirliği yapılmalı.
  • Bu çocuklarda üstünlük duygusunu yaratmak, aynı “aşağılık duygusu” kadar zararlı sonuçlar doğurur. Çocuk arkadaşlarını ve çevresindekileri aşağı görür ve toplumda yalnız bir kişi olarak yaşamına devam etme tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Onun için üstünlük duygusunun çocuklarda yaratılmamasına azami dikkat sarf edilmelidir.
  • Akademik konular için resim, müzik, beden eğitimi gibi dersler ihmal edilmemelidir.
  • Sınıf Öğretmenlerinin benlik duygularının güçlü, onurlu ve yüksek iradeli olması gerekir. Kendilerine değer ve önem verdikleri kadar başkalarının benliklerine de değer ve önem veren, onlara saygı duyan, onları destekleyen, onlara güvenen kimseler olmaları gerekir. Esnek olan, yeni fikirlere açık olan, entelektüel, edebi ve kültürel konulara ilgili kimseler olmaları gerekir. Bilgilerini artırmak, yenilemek, gayretinde olan, başarıya tutkun, aşklı, şevkli ve istekli; hassas ve anlayışlı olan kimseler olmaları, mükemmeli arayan ve kendini buna adamış, bilinçli ve sorumluluk üstlenmekten korkmayan nitelikte olmaları gerekir.
  • Baskıcı ve kollayıcılıktan ziyade yol gösterici olan otoriterlikten daha çok demokratik olmayı tercih eden kimseler olmaları gerekir. Sonuçlardan çok işleyişle ilgilenen, kuralcılıktan ve gelenekçilikten daha ziyade yenilikçilik ve deneyimciliği ön planda olan kimseler olmaları gerekir.
  • Kendilerine has, esnek ve öğrencinin isteklerini ön plâna çıkaran programlar geliştirip uygulayan; sıcak müsamahakar bir atmosfer oluşturan; bireylere göre farklılaşan stratejiler uygulayan; kişilerin imajlarına saygı duyan ve pozitif davranışları destekleyen; onların inanç ve değerlerine saygılı olan; hayal gücüne ve üretkenliğe saygı duyan, dersin entelektüel seviyesini tutan; ferdiyetçi davranışlara ve kişiliklere saygılı olan; konularına son derece hakim olmanın yanında, daima kendilerini yeni temel, bilgi ufkunu genişletmeyi ihmal etmeyen; öğrencilerine inanan, güvenen ve onlara eşit davranan kimseler olmaları gerekir.
  • Sınıf öğretmenleri bu çocukların daha farklı eğitim programlarından nasıl faydalanacakları konusunda çocukları ve velileri bilgilendirmesi faydalı olacaktır. Bu konuda üstün beyin gücünü geliştirme, yararlanma amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak çeşitli illerimizde bilim ve sanat merkezleri projesi pilot uygulamalarla üstün veya özel yetenekli çocukların; yeteneklerinin farkında olmalarını sağlayarak mevcut yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri, kendileriyle ilgili olumlu benlik saygısı geliştirmeleri, yaratıcılıklarını en üst düzeyde kullanma becerisi edinmelerini sağlamak amacıyla çalışmalarına başlamıştır.
  • Üstün zekalı ve yetenekli bireyin tanılanıp değerlendirildikten ve potansiyeli belirlendikten sonra gereksinimlerini en iyi şekilde karşılayacak eğitim programına ve hizmetine verilmelidir.

Sağlanacak eğitsel hizmetler ise üç ana başlık altında toplanabilir.

Hızlandırma:

Çeşitli uyarlamalarla bir programın normal sürecinden daha önce tamamlanmasıdır. Okula erken başlama, sınıf atlama, ileride olduğu derslerde sınıf atlama, birkaç sınıf birleştirme, program süresinden daha kısa sürede tamamlama, kurslar alma ve seminerlere katılma gibi pek çok şekilde uygulanabilmektedir. Ebeveynler, öğretmenler ve yöneticiler genellikle üstün yetenekli çocukların hızlandırma programına dahil olabilmesinde yeterli sosyal, duygusal, fiziksel ve motor olgunluktan yoksun olduklarını düşünmektedir. Ayrıca hızlandırma programı çocuğun yaşıtlarıyla iletişim kurma gereksinimlerine cevap verememektedir. Öğrenciler, bağımsız çalışma yeteneğinden, yoksun olmaktadırlar. Bununla beraber hızlandırmanın en avantajlı yanı, çocukların sıkılmasına fırsat vermemesidir. Bu nedenle, çocuklar eğitim programına çok istekli katılmaktadır.

Gruplama:

Gruplamanın, normal sınıflardaki üstün yetenekli öğrenciler için küme gruplandırmaları, özel bir sınıf gruplandırma, özel bir okulda gruplandırma, kaynak odada gruplandırma ve kaynak merkezlerinde gruplandırma, özel seminerler, özel yan kursları, çeşitli çalışma merkezlerindeki (müzeler, üniversiteler, bilim laboratuarları ve endüstri gibi) özel çalışmalar şeklinde uygulamaları bulunmaktadır. Bu tip özel gruplandırmalar uygun olarak düzenlendiğinde çocukların yeteneklerini geliştirmede belirgin düzeyde başarı sağlandığı, çocukların bu uygulamalarla benlik kavramlarının geliştiği görülmektedir.

Zenginleştirme:

Normal sınıf programında üstün yetenekli öğrencilerin özelliklerine ve gereksinimlerine uygulamalar yapılması esastır. Bunun için normal sınıf içinde farklılaştırılmış öğrenme deneyimlerinin plânlanması gerekmektedir. Yatay ve dikey olmak üzere iki türlü zenginleştirme yapılabilmektedir. Yatay zenginleştirmede etkinlik ve ders türünü artırma söz konusudur. Dikey zenginleştirme ise o konu ile ilgili derinlemesine çalışmalar yapılmaktadır. Zenginleştirme 1930’lardan bu yana üstün yetenekli öğrencilere akranlarıyla bir arada olup sosyalizasyon olanağı sağlaması açısından önemli görülmekle birlikte diğer eğitsel düzenlemeler ile karşılaştırıldığında üst seviyede bir performansı ortaya çıkarmadığı görülmektedir. Bu yaklaşımın uygulanabilmesi ise öğretimin konu ile ilgili yeterliliğe sahip olmasına bağlıdır (ERSOY ve AVCI: 136–137).

Yukarıda belirtilen niteliklere bir öğretmenin çok kısa bir sürede sahip olması belki güç görülebilir. Bunların bir kısmı fıtri, bir kısmı da deneyim ve iyi bir eğitimle elde edilebilecek özelliklerdir. Ancak buradan üstün zekalıların öğretmenleri de üstün zekâ ve niteliklere sahip olmalıdır gibi bir sonuç çıkartılmamalıdır. Ortalama bir öğretmen çeşitli açılardan üstün zekalılara kaynaklık ve önderlik yapabilir.

Üstün yetenekli bir çocuğun yetişmesindeki kilit nokta saygıdır; farklılığa saygı, fikirlere saygı, hayallerine saygı. Kabiliyetlerin yeşermesi için özel müfredatlar, yazılımlar ve programlar yanında huzurlu, emin ve sıcak bir aile ve okul ortamı da gereklidir

Hiç yorum yok: